2 Mayıs 2008 Cuma

EĞİTİM HAKKINI DA ALMAK İSTİYORLAR, UYANIN!...

Getirildiği makamın öneminin farkında olan Özcan, neden bu makama getirildiğini nihayet açık seçik bir dille ifade etti. Bir süredir "bütün yasaklar kalkacak", "ipimi çekerler" gibi açıklamalar yapan Özcan en son Milliyet gazetesi yazarı Fikret Bila ve gazeteci Yavuz Donat aracılığıyla "yeni projeleri" olduğunu ilan etmişti. şimdi ise tartışılmaması imkansız, akıllara ziyan bir projesini açıkladı..
Devlet üniversitelerini paralı yapmak istediklerini söyleyen Özcan; "Amaç, sadece belli sayıda insanı üniversiteye taşımak olabilir. Okullar bedava. Hiçbir yerde görülmemiştir. şunu yapmak istiyoruz: Üniversiteleri paralı yapalım, ihtiyacı olana burs verelim. Sonra, insanlar çalışınca bu parayı geri ödesin. isteyene 8 - 10 bin YTL kredi versek, sonra bunu bize geri ödese. Neyse borcu... ABD'de olduğu gibi, mezuniyetten sonra ödesin. Bunun ideali, hiç kimseyi üniversiteye taşımamak. Sadece belli sayıda insanı taşımak. Diğerlerini, yüksek teknik okullara ve yüksek meslek yüksekokullarına yönlendirmek. Ara elemana ihtiyaç var. İstihdam sorunu çözülür."
Ulusal Öğrenci Konseyi genel kurulu sonrasında yaptığı bu açıklamanın ardından ise öğrencilerin sorularını yanıtlayan Özcan'a sorulan sorular da alınan yanıtlar da ülkenin geldiği durumun ve Özcan'ın göreve ne maksatla getirildiğinin açıklaması niteliğinde doğrusu. Bu sorulara ve akıllara zarar cevaplara bir iki örnek verelim:
Bir öğrenci; "Herkes üniversite mezunu olmalı mı?" Özcan: "Hayır, olmamalı"
Bir öğrenci: "Neden, bu yöntemle başlama ihtiyacı duymadınız da üniversite sayısını artırma yolunu seçtiniz?" Özcan: "Çünkü, bunu söylersek daha geldik, üç haftada, herhalde beni oradan çabuk indirirler diye"
Tam bir kukla olduğunun, sadece amaçlanan hedef uğruna çalışacağının bir göstergesi niteliğinde. Özcan ilk göreve getirildiğinde bunun bir amaca hizmet amaçlı olduğunu ifade etmiştik. Zira YÖK Başkanı olmak için gerekli şartların birçoğunu sağlamayan bir kişi kalkıp da böylesine önemli bir kurumun başına getirilmezdi. Bu kurumun başına bir kukla gerekiyordu ve bulundu. şimdi de o kukla beceriksizlik mi, boşboğazlık mı dersiniz bir şekilde getiriliş amaçlarını açıklamaya başladı. Tabii bu söylemlere tepkiler de gecikmedi. Üniversite Öğretim Üyesi Dernekleri, "Ayrıcalıklı bir sınıf yaratılır, öğrenciler müşteri olur" diyerek tepki gösterdi. Gerçekten de durum budur. Bu sadece vahşi kapitalist sistemin getirip dayattığı bir projeden öte bir şey değildir. Zira örnek gösterilen ABD ile Türkiye’de yoksulluk diz boyu. İnsanlarımızın birçoğu açlık sınırı altında yaşamak zorunda. Böylesine gelir düzeyi düşük olan bir ülkede, üniversitelerin paralı hale getirilmesi ülkede sınıfsal bir ayrıma yol açar ki anlaşıldığı kadarıyla istenen de odur. Neden mi? Bu sayede türban sorunu aşılmış olacak çünkü. Zira özel üniversitelerde böyle bir sorun olmayacak.
Öğrencilere burs verelim diyorlar. Peki ülkenin durumu bu halde iken, yani ülkem insanının büyük bir kısmı açlık sınırında iken hangi vatandaşımıza burs verebilecek? Zira AKP ve Zihniyeti hükümeti bugün memurlarımıza bile doğru dürüst maaş veremiyorken nasıl olacak da burs verebilecekler şaşarım doğrusu. Tabii bu durumda da bursu kimlerin alabileceği de şimdiden açık ve seçik ortadadır. Elbette ki AKP ve zihniyetine sahip ve destek olanlar. Onların dışındakilere ise eğitim yolu kapatılacaktır. Dolayısıyla sadece belirli bir kesim faydalanabilecek böyle bir durumdan.Böylece de Türkiye’nin İslam Devleti olmasının önünde duran okumuş, aydın kesim ortadan kalkmış olacaktır.Onlar da amaçlarına ulaşmış olacaklardır. Peki nerede kaldı eğitim hakkı?
Sosyal devlet okuyandan para almaz. Eğitim ve sağlık sosyal devletin olmaz olmazlarıdır. Ancak AKP ve Zihniyeti bunların hepsine dokunabiliyor. Açıklaması da “ABD’yi örnek alıyoruz” şeklinde. Ama neden? Açıklama yok. Bir sistemi taklit etmeye çalışıyorlar ama iki ülkenin şartları eşit değil. Bu durumda nasıl başarı sağlanacak? Mümkün değil. Elde edilebilecek tek başarı, şeriatı getirmek olacaktır. Yani kendi amaçlarına hizmet dışında hiçbir getirisi olmayacak. Üniversiteleri paralı hale getirme projesi, aslında AKP ve Zihniyeti hükümetinin göreve geldiğinden beri uyguladığı, ülkeyi satma politikalarının bir parçasıdır.
Aslında Prof. Ünsal Oskay hocanın dediği gibi: “Bush ve Erdoğan arasındaki dünya görüşü, hayat anlayışı, politik felsefe açısından hiçbir fark yoktur. Biri retorikte ‘İsa, avangelistler’ falan diyor, diğeri ‘Hz. Ebu Bekir, Hz. Muhammed.’ Hepsinin semantik yapısını kurcaladığınız zaman ne çıkacaktır? Para azizdir. Rıhtımı da satarım, Topkapı Sarayı’nı da satarım. Ha, içimi rahatlatmak için bayrakların ebadını büyütürüm. Cibali Karakolu’na 6 metrelik bayrak asarım. Ama karakol satılmış! Suudi Arabistan’dan adamlar geliyor. ‘Buraya 80 katlı modern karakol yapacağım’ diyor. ’Al toprağı’ diyor. Bu arada milleti ve kendi vicdanını rahatlatmak için bayraklar yakında 20 metreye çıkacak. Özal’ın mezarını da satacaklar. Hatta eğer uyanmazsak Anıtkabir’i de”
Nereden başladılar? Öncelikle olmazsa olmaz kitlerimizin satışıyla başladılar. Şimdi ise eğitim ve sağlık gibi sosyal devletin olmazsa olmazlarını satmaya başladılar. Şimdi ülkenin vekilleri sıfatıyla mecliste oturanlar unutmasınlar ki üniversiteler parasız olduğu için okuyup gelmişler buralara. Şimdi hangi hakla gelecek kuşakların eğitim haklarını alacaklar, sorarım?
Ey Türk Ulusu! Uyan artık uyan! Dar gelirli ve işsiz, yoksulluğa mahkûm edilmiş insanlarımız uyanın. Unutmayın ki sizin işsizliğiniz, yoksulluğunuz kader değil, sizi yönetenlerin beceriksizliğidir. Sizi saf, geleceğini göremeyen kara cahil insanlar olarak görenler gözlerinizi boyamaya çalışmaktadırlar. Aldanmayın bunlara! Bakın şimdi de eğitim hakkınızı elinizden almaya çalışıyorlar. Vatanın her parçasını para uğruna satıyorlar. Yakında para uğruna Anıtkabir’ i de satmaya kalkarlarsa şaşırmayın yada uyanın artık. Bu gidişata bir dur diyin. Yoksa çok şey kaybedeceğiz.

ARZU KÖK

Hiç yorum yok: